Untitled 2

Yazılarım

Sabri ARPAÇ

UZLAŞMADA YAPILAN SON DÜZENLEMELER

UZLAŞMADA YAPILAN SON DÜZENLEMELER

I- GENEL AÇIKLAMA

Vergi hukukumuza 1963 yılında 205 Sayılı Kanun’la (1) getirilen uzlaşma müessesesinde zamanla bazı değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler geçmişte uygulamaya konu oldukları için bu yazıda değinilmeyecektir. Bu nedenle 4369 ve 4444 Sayılı Kanun’la (2) yapılan değişiklikler ve buna bağlı olarak çıkartılan Uzlaşma ve Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmelikleri (3) ile ilgili yapılan yeni düzenlemelere yer verilecektir.

205 Sayılı Kanun’la vergi idaresi ile mükellefler arasında uyuşmazlıkların önce uzlaşma yoluyla giderilmesi esası getirilmiştir. Uzlaşmanın 35 yıllık uygulamasında, genellikle vergi üzerinde uzlaşma yapılmıyor, sadece cezalar uzlaşma konusu edilmektedir. Öyle ki uygulama cezaların genellikle tamamının kaldırılması şekline dönüşmüştür. Bu durum cezaların caydırıcılığını ve vergi kaçırmadaki etkinliği zamanla kaybettirmiştir.

Nitekim, 4369 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklikliğin gerekçesini “vergi cezalarının etkinliğini kaybetmesi, vergisini ödeyen ile ödemeyen mükellef arasında ayrımı ortadan kaldırdığı” nedenleriyle, 01.01.1999 tarihinden başlayan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak kesilecek cezalar uzlaşma kapsamından çıkartılmıştır. Ancak, 4444 Sayılı Kanun’la bu kez aşağıda ayrıntıları ile açıklanacağı üzere, kaçakçılık suçları ve cezalarını gerektiren ve ziya uğratılan verginin üç katı, bu fiillere iştirak edenlere ise, bir kat olarak uygulanan vergi ziyaı cezası hariç olmak üzere 344. maddede ki vergi ziyaı cezaları uzlaşma kapsamına alınmıştır.

Bu durumda, 01.01.1999-14.08.1999 dönemleri için kesilecek cezalar için uzlaşma söz konusu olmayacak, ancak vergi aslında uzlaşma sağlandığı taktirde düzeltme yolu ile uzlaşılan vergiye isabet eden cezalar düzeltilerek kaldırılacaktır.

II- 4369 VE 4444 SAYILI KANUNLAR İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Vergi Kanunları’nda kapsamlı bir değişiklik yapan 4369 ve 4444 Sayılı Kanunlar ile uzlaşma müessesesinde önemli değişiklikler yapılmıştır.

4369 Sayılı Kanun’un l8. maddesiyle Vergi Usul Kanunu’nun “Uzlaşma”müessesesi ile ilgili EK 1-6. maddelerinde yapılan ve 1 Ocak 1999 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ayrıca 4444 Sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununun Ek 1 ve EK 11. maddelerinde değişiklikler yapılmış ve Kanuna geçici 23. madde eklenmiştir. Yapılan değişiklikler ile ilgili açıklamalar aşağıda ayrıntıları ile açıklanmıştır.

A- KISMİ UZLAŞMA TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMADA YAPILACAK

Uzlaşma konusu yapılacak olan verginin, matrah farkları ile bölünebildiği durumlarda, mükellef dilerse, bu matrah farklarında istediği bölüme uzlaşma talep edebilecektir.01.01.1999 dönemi öncesine kadar salınan verginin tamamına uzlaşma talep edilebilmekteyken, bundan böyle verginin bir bölümüne uzlaşma talep edilebilecektir. Başka bir anlatımla, “Kısmı Uzlaşma” mümkün olabilecektir.

Yeni yapılan düzenleme ile uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda kısmı uzlaşmaya olanak sağlamıştır. Böylelikle, toplam matrah farkının sadece mükellefçe talep edilen kısmı uzlaşmaya konu edilebilecektir.

Kanunun yukarıda açıklanan hükümleri tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmeleri hakkında uygulanabilmekte, tarhiyat sonrası uzlaşma görüşmelerinde ise uygulanamamaktadır.

Yani tarhiyat öncesi uzlaşmalarda, birden fazla tarhiyat nedeni bulunması halinde mükellefler matrah farkından istedikleri kısımlar için uzlaşabilecek, istemedikleri kısımlara ise uzlaşmayıp dava yoluna gidebilecekleri gibi, Vergi Usul Kanunu’nun 376. maddesinde yer alan cezalarda indirim hükümlerinden de yararlanabileceklerdir.

Ancak, yasal düzenleme ile getirilen kısmi uzlaşma olanağı, tarhiyat sonrası uzlaşmalarda uygulanamayacak. Çünkü, tarhiyat sonrası uzlaşmalarla ilgili uzlaşma hükümlerini esasa bağlayan Uzlaşma Yönetmeliği’nin 7. maddesinin ikinci fıkrasında “Uzlaşma talebi, ihbarnamelerde yazılı verginin tamamı için yapılır Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Mükelleflerin kısmi uzlaşma olanağından yararlanması yasal bir düzenlemeye dayanmaktadır. Üstelik bu düzenleme tarhiyat soıırası uzlaşmaya ilişkin olan Ek. 1. maddede yapılmıştır. Ancak, kısmi uzlaşma olanağı tarhiyat sonrası uzlaşmalarda yönetmelikle ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda, doğal olarak Kanun’la yapılan bir düzenlemenin yönetmelikle kaldırılamayacağı ileri sürülebilecektir (4).

ÖRNEK

Mükellef A’nın 1999 yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporunda 6 milyar lira gelir vergisi tarh edilmesi öngörülmektedir. Rapordan matrah farkının 2 milyar lirasının mükerrer amortisman kaydından, kalan tutarın ise; randıman hesaplarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Mükellef (A), tarhiyat öncesi uzlaşma talep etmiş ve uzlaşma komisyonuna, amortismanla ilgili olan 2 milyar lira üzerinden uzlaşma istediğini, kalan tutar için yargı yoluna başvuracağını ifade etmiştir. Uzlaşma komisyonu mükellefin talebini uygun bularak uzlaşmanın vaki olduğuna ilişkin kısmi uzlaşma tutanağı düzenleyecektir.

Tabi ki, uzlaşma komisyonunun mükellefin kısmi uzlaşma talebini kabul etme zorunluluğu da bulunmamaktadır.

B- DAVA AÇMA SÜRESİNE KADAR İDARENİN SON ÖNERİSİ KABUL EDİLEBİLİNECEK

4369 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklik öncesinde uzlaşma görüşmeleri sonucunda ya uzlaşma vaki olduğu ya da vaki olmadığı şeklinde tutanak düzenlenmekte ve mükellefe idarenin teklifini ikinci bir kez düşünme olanağı verilmemekteydi. Bir başka anlatımla uzlaşmanın vaki olmaması durumunda da mükellefin komisyonun teklifine uzlaşma salonundan ayrıldıktan sonra kabul etse bile uzlaşmaya varmasına olanak bulunmamaktaydı.

Uzlaşmalarda, taraflar arasında uzlaşma sağlanmadığı hallerde, mükellefin bir kez daha uzlaşma talep etme ya da uzlaşmadan yararlanma hakkı kalmıyor, önünde sadece mahkemeye dava açmak için yargı yolu açık kalıyordu.

Yeni düzenlemeye göre, uzlaşmanın vaki olmaması halinde, uzlaşma tutanaklarına, vergi idaresinin yani uzlaşma komisyonunun uzlaşmadaki son teklifi de yazılacaktır. Böylelikle dava açma süresi sonuna kadar mükellefe, son teklifi kabul ettiğini yazı ile bildirme ve uzlaşmadan yararlanma şansı verilmektedir. Yukarıdaki örnekte kısmi uzlaşma sağlanan kısımdan sonra kalan tutar için uzlaşma vaki olmadığına dair tutanağa komisyon nihai teklifini kaydedecek ve tutanağın bir nüshasını mükellefe verecektir. Örneğin komisyon randımandan kaynaklanan matrah farkı üzerinden tarh edilen verginin yarısını kaldırmayı teklif etmiş ve mükellef bu teklifi kabul etmemişse tutanakta bu husus belirtilecektir. Mükellef dava açma süresinin sonuna kadar bu teklifi kabul ettiğini beyan etmesi halinde uzlaşma sağlanmış sayılacaktır.

Sonuç olarak belirtmek gerekirse, mükellefin dava açma süresi sonuna kadar son teklifi kabul ettiğini yazı ile bildirmesi halinde, uzlaşma gerçekleşmiş sayılacaktır. Burada mükelleflere dava açma süresinin sonuna kadar düşünme şansı tanınmaktadır.

C- CEZAELARDA DA UZLAŞILABİLİNECEK:

Bilindiği üzere, 4369 Sayılı Kanun’la uzlaşma ile ilgili hükümlerde yapılan değişikliklerle, cezalar uzlaşma kapsamında çıkartılmıştır. Buna göre 01.01.1999 tarihinden itibaren mükellefler ile gerek tarhiyat öncesi gerekse tarhiyat sonrası uzlaşmalarda sadece tarh edilen vergiler konusunda uzlaşma yapılabiliniyordu. Cezalarda ise uzlaşma mümkün olmuyordu. Bu anlamda, cezalar uzlaşma kapsamına ancak vergilerin düzeltilmesine paralel olarak alınabiliyordu. Yani ceza uzlaşılan vergiye göre düzeltilmek suretiyle vergiye bağlı olarak uzlaşma kapsamına girebilmekteydi.

Bu uygulamaya 4444 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 14.08.1999 tarihinde son verildi. Böylece de uzlaşma müessesesinde daha çok mükellefin yararlanması ve idare ile mükellefler arasında yargı uyuşmazlıkları da azalmış olacaktır.

Vergi Usul Kanunu’nun 344. ve Ek 1 ve Ek 11. maddelerinde yapılan değişikliklerle eskiden olduğu gibi kaçakçılık suçu cezası hariç olmak üzere cezalar uzlaşma kapsamına alınmıştır.

Bilindiği gibi, vergi ziyaı suçu mükellefler veya sorumluların vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi ile meydana gelmektedir.

Vergi ziyaı suçu işleyenlere vergi ziyaı cezası kesilir. Bu cezanın miktarının hesaplanmasına 4369 Sayılı Kanunla gecikme zammının yarısı eklenmek suretiyle hesaplanmaktadır.

Vergi ziyaı cezası miktarı, ziyaa uğratılan verginin bir katına, bu verginin kendi kanununda belirtilen normal vade tarihinden cezaya ilişkin ihbarnamenin düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için, Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesine göre ziyaa uğratılan vergi tutarı üzerinden hesaplanan gecikme faizinin yarısının eklenmesi suretiyle bulunur. Bu ceza uzlaşma kapsamına alınmıştır.

Vergi ziyaına Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yazılı kaçakçılık suçları ve cezaları fiilleri ile sebebiyet verilmesi halinde, bu ceza üç kat kesilmektedir. Bu fiillere iştirak edenlere ise ceza bir kat olarak uygulanır. Tabidir ki, 359. maddedeki hürriyeti bağlayıcı cezalar da ayrıca uygulanmaktadır.

Kaçakçılık suçları ve cezaları nedeniyle üç kat, iştirak sebebiyle kesilen 1 kat ceza konusunda uzlaşma yapılamayacaktır. Bu cezalar hesaplanırken de yine Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesine göre hesaplanan gecikme faizinin yarısının ekleneceği kuşkusuzdur.

D- UZLAŞMA GÖRÜŞMELERİNE MESLEK ODALARINDAN TEMSİLCİLER KATILABİLECEKTİR

4369 Sayılı Yasa ile yapılan son düzenlemeyle getirilen yeniliklerden biri de, mükelleflere; uzlaşma görüşmelerinde, bağlı oldukları meslek odalarından bir temsilci ve 3568 Sayılı Yasa’ya göre kurulan meslek odasından bir meslek mensubu bulundurabilme olanağının sağlanmış olmasıdır. Bu kişiler, uzlaşma komisyonu toplantısına görüşlerini açıklamak üzere katılabilecekler ancak uzlaşma ile ilgili tutanaklara imza atamayacaklardır. (Uzlaşma Yönetmeliği Md.10, Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği Md.6).

Özetle, 4369 Sayılı Yasa ile uzlaşma müessesinde yapılan düzenlemelere göre,VUK’un Ek 2, 3, 4 ve 5. maddeleri 01.01.1999 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış olup, Ek 1. madde bunları kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Yine kaldırılan Ek 5. maddeye yollama yapan Ek 6. maddenin 1. fıkrasında yer alan “Uzlaşma Komisyonlarının Ek 5, maddeye göre tutacakları...” ibaresi “Uzlaşma komisyonlarının tutacakları...” şeklinde değiştirilmiştir.

III- UZLAŞMA MÜESSESESİNİN AMACI VE TALEBİN YAPILACAĞI YER

Vergi Usul Kanununda yer alan uzlaşma hükümlerinin genel amacı mükellefler adına yapılmış olan tarhiyatlar dolayısıyla mükellefle idare arasında çıkabilecek uyuşmazlıkları yargı organına intikal etmeden kısa yoldan çözümlemek ve Devlet alacağının bir an önce tahsiline imkan sağlamaktadır.

Uzlaşma talebi bir hak olup, bu haktan yararlanmak için mükelleflerin adlarına yapılmış olan ikmalen, re’sen veya idarece tarhiyata ait vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içerisinde yetkili uzlaşma komisyonuna müracaat etmesi gerekir.

Uzlaşma talebinin yetkili uzlaşma komisyonuna yapılması gerekir. Yanlışlıkla vergi dairesi müdürlüğüne veya Maliye Bakanlığına yapılmış olan talepler derhal yetkili uzlaşma komisyonlarına intikal ettirilmesi gerekir.

Bu anlamda talep yanlış yere yapılmış olsa dahi başvuru tarihi yanlış merciin kayıtlarına intikal tarihi esas alınır. Böylece mükelleflerin hakkı korunmuş olmakta ve müracaat zamanında yapılmış sayılmaktadır.

IV- UZLAŞMA KOMİSYONLARININ TEŞKİLİ

A- TARHİYAT SONRASI UZLAŞMA

Genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile cezalara ilişkin uzlaşma taleplerinin incelenmesi için üçer kişilik il ve ilçe uzlaşma komisyonları ile Merkezi Uzlaşma Komisyonları kurulur.

Uzlaşma ile ilgili yapılan son düzenlemelere göre tarhiyat sonrası uzlaşma komisyonları aşağıdaki şekilde oluşturulmuşlardır.

1- İl Uzlaşma Komisyonları :

Bu komisyonlar defterdarın veya tevkil edeceği kişinin başkanlığında gelir müdürü ile vergi dairesi müdüründen oluşur.

Vergi Usul Kanunu’nun 268 Seri No.lu (5) Tebliğine göre il uzlaşma komisyonlarının uzlaşabilecekleri vergi ve ceza miktarları aşağıdaki gibi tespit edilmiştir:

İller     Vergi Resim ve Harçlar

I. Grup İller 50.000.000.000.-TL.

II. Grup İller 30.000.000.000.-TL. III. Grup İller 20.000.000.000.-TL Yukarıdaki tabloda yer alan iller aşağıda sayılmıştır:

I. Grup iller : Ankara İstanbul ve İzmir.

II. Grup iller: Birinci grup iller dışında kalan ve büyük şehir belediyesi bulunan diğer iller.

2- İlçe Uzlaşma Komisyonu

Bağımsız Vergi Dairesi bulunan ilçelerde ,vergi dairesi müdürünün başkanlığında, müdür tarafından belirlenecek bir müdür yardımcısı ve şeften oluşur. Müdür yardımcısı veya şef bulunmaması halinde komisyonda,bunların yerine görev yapanlar üye olur. Bağlı vergi dairelerinde (Mal Müdürlüğü) komisyon mal müdürünün başkanlığında gelir şefi ve memurundan oluşur. Gelir şefi bulunmaması halinde yerine gelir şefliği memurlarından birisi üye olur.

İlçe uzlaşma komisyonlarının uzlaşabilecekleri vergi ve ceza miktarları aşağıdadır.

Bağımsız Vergi Daireleri Bağlı Vergi Daireleri

Vergi Resim ve Harçlar 3.000.000.000.-TL

500.000.000.-TL

Ancak; Ankara, İstanbul ve İzmir il merkezlerinde bulunan vergi dairelerince yapılan tarhiyatlara ait uzlaşma taleplerinden ilçe uzlaşma komisyonlarına tanınan limitler içinde kalanları ilgili vergi dairesi müdürlüğü başkanlığında kurulan komisyonlarca incelenerek sonuçlandırılacakları yukarıda açıklanmıştır.

3- Vergi Dairesi Başkanlıklarında Uzlaşma Komisyonu

Bu komisyon vergi dairesi başkanının başkanlığında vergi müdürü ve müdür yardımcısından oluşur.

Bu komisyonların uzlaşabilecekleri vergi ve ceza miktarı III gurup iller için tanınan yetki sınırları dahilinde uzlaşma yapabileceklerdir. Yani bu komisyonların uzlaşabilecekleri vergi,resim ve harç miktarı 20.000.000.000.-TL’yi geçmeyecektir6.

4- Merkezi Uzlaşma Komisyonu

Mahalli uzlaşma komisyonlarına tanınan yetki sınırlarını aşan vergi,resim ve harçlarda uzlaşmak üzere kurulu Merkezi Uzlaşma Komisyonu,Maliye Bakanlığı Müsteşarı’nın başkanlığında,Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Müsteşar Yardımcısı ve Gelirler Genel müdüründen oluşur.

Bu komisyonlar üyelerinin tamamının katılmasıyla toplanırlar ve çoğunlukla karar verirler.

Komisyon başkan ve üyelerinin herhangi bir nedenle görevlerinin başında bulunmamaları halinde,bunlara vekalet edenler komisyonda görev yaparlar.

B- TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA KOMİSYONLARININ TEŞKİLİ

1- Merkezi İnceleme Elemanlarınca Yapılacak İncelemelerde Komisyonların Teşkili

Merkezi inceleme elemanlarınca, devamlı çalışma yerlerinde yapılan incelemeler için kurulacak uzlaşma komisyonu;incelemeyi yapanların kurum mensubu merkez inceleme elemanları olması halinde, ilgili Kurul Başkanlarınca belirlenecek biri başkan olmak üzere üç merkezi inceleme elemanından, incelemeyi yapanların Gelirler Genel Müdürlüğü merkez inceleme elemanları olması halinde, ilgili genel müdürlükçe tespit edilecek biri başkan olmak üzere üç merkez inceleme elamanından oluşur.

Kurul veya Genel Müdürlük merkez inceleme elemanlarının devamlı inceleme yerlerinde Grup Başkanlıklarının bulunması halinde,uzlaşma komisyonlarında görev alacak merkezi inceleme elemanlarının belirlenmesi yetkisi bu grup başkanlıklarına devredilebilir.

Gerektiğinde birden fazla komisyon kurulabilir.

Merkez inceleme elemanlarının geçici çalışma yerlerinde yapılan incelemelerde ise komisyon; ekip başkanının başkanlığında incelemeyi yapanın dışında başkan dahil üç inceleme elemanından oluşur. Komisyonun üç inceleme elemanından oluşmasının mümkün olmadığı hallerde komisyon üyeleri, iki inceleme elemanı ile ilgili vergi dairesi müdürü (bağlı vergi dairelerinde mal müdürü) veya vergi müdüründen teşekkül eder.

İncelemeyi yapanın ekip başkanı olması halinde komisyona bir başka merkezi inceleme elemanı seçilir. Komisyon üyelerinden en kıdemli inceleme elemanı, komisyon başkanı olur.

İncelemeyi yapanlar bu maddeye göre teşekkül edecek komisyonlara üye olamazlar. Ancak komisyon toplantısına açıklamalarda bulunmak üzere iştirak edebilirler.

Ayrıca, incelemenin bir ekip tarafından yapılması halinde, incelemeyi yapan ekip başkanı ve diğer üyeler komisyona üye olamazlar.

2- Mahalli İnceleme Elemanlarınca Yapılacak İncelemelerde Komisyonların Teşkili

Bölge müdürlüklerine bağlı vergi denetmenlerince yapılan incelemelerde uzlaşma komisyonu, bölge müdürlüğünün kurulduğu il merkezinde gelirler bölge müdürü veya tevkil edeceği yardımcısının başkanlığında iki vergi denetmeninden, diğer iller ile ilçelerde biri başkan olmak üzere üç vergi denetmeninden oluşur. Komisyonun başkan ve üyelerini bölge müdürü belirler. Komisyon teşkilinde güçlük bulunduğu taktirde vergi dairesi müdürü (bağlı vergi dairelerinde mal müdürü) veya gelir müdürü komisyona üye olarak katılabilir.

İl veya ilçelerde yapılan incelemelerde ihtiyaç duyulması halinde birden fazla komisyon kurulabilir. İncelemenin bir ekip tarafından yapılması halinde incelemeyi yapan ekibin başkan dahil diğer üyeleri uzlaşma komisyonu üyesi olamazlar. Bu durumlarda komisyon başkan ve üyeleri bölge müdürlüklerince belirlenir.

Bölge müdürlüğünün kurulduğu il dışındaki iller ve ilçelerde inceleme raporu ile tarhı öngörülen vergi miktarının her bir dönem ve her bir vergi türü itibariyle on milyar lirayı aşması halinde, komisyona gelirler bölge müdürü veya görevlendireceği yardımcılarından biri (herhangi bir nedenle bölge müdür yardımcısı katılamayacaksa bölge müdürünün belirleyeceği bir vergi denetmeni) başkanlık eder. Bu fıkradaki miktarı genel tebliğlerle azaltmaya veya yükseltmeye bakanlık yetkilidir.

Bölge müdürlüğüne bağlı olmayan illerdeki vergi denetmenlerince il merkezlerinde veya il merkezi dışındaki (ilçelerde) yapılan incelemelerde komisyon, defterdarın başkanlığı altında, defterdarın belirleyeceği bir vergi denetmeni ve ilgili vergi dairesi müdüründen oluşur. Herhangi bir nedenle toplantıya katılamayacak olan üye, gelir müdürü, vergi dairesi müdürü veya bunların yardımcılarının iştiraki ile tamamlanır.

Vergi denetmeni dışında mahalli vergi inceleme elemanlarınca yapılan incelemelerde komisyon, defterdarın başkanlığında gelir müdürü ile ilgili vergi dairesi müdüründen oluşur.

Defterdar, herhangi bir nedenle komisyon toplantılarına başkanlık edememesi halinde yerine başkan olarak, defterdar yardımcısı veya gelir müdürlerinden birisini vekil tayin eder.

İncelemeyi yapanın ilgili vergi dairesi müdürü olması halinde, defterdar ilgili vergi dairesi müdürü yerine bir başka vergi dairesi müdürünü komisyon üyesi olarak belirler.

Gerektiğinde birden fazla komisyon kurulabilir.

Vergi dairesi başkanlıklarında komisyon, vergi dairesi başkanı başkanlığında en kıdemli vergi denetmeni, incelemenin bu denetmene ait olması halinde kıdeme göre ikinci sırada bulunan vergi denetmeni ve vergi müdüründen oluşur. İncelemenin vergi müdürüne ait olması durumunda uzlaşma komisyonuna başkanın görevlendireceği bir müdür yardımcısı iştirak eder.

Bu maddeye göre teşekkül eden komisyonlarda incelemeyi yapan komisyon üyesi olamaz. Ancak, açıklamalarda bulunmak üzere komisyonu toplantısına iştirak edebilir.

Komisyon başkan ve üyelerinin herhangi bir nedenle görevlerinin başında bulunmamaları halinde bunlara vekalet edenler komisyonda görev yaparlar.

Uzlaşma talep eden mükellefin istemesi halinde uzlaşma görüşmeleri sırasında bağlı olduğu meslek odasından bir temsilci ve 01.06.1989 tarihli ve 3568 sayılı Kanuna göre kurulan meslek odasından bir meslek mensubu bulundurabilir. Bu kişiler, uzlaşma görüşmelerinde sadece görüş açıklayabilirler. Uzlaşma görüşmeleri sonucunda düzenlenecek tutanaklara imza atamazlar. (TÖUY Md. 6)

3- Bölgesel Uzlaşma Komisyonlarının Teşkili

İncelemeyi yapan merkez inceleme elemanının bağlı olduğu ekip veya grup başkanının gerek gördüğü hallerde ve talebi üzerine, incelemeyi yapanın mensup olduğu Kurul veya Genel Müdürlük, uzlaşmayı bölgesel düzeyde yaptırabilir.

Bölgesel düzeyde yapılacak uzlaşmalarda, komisyon üyeleri ilgili Kurul veya Genel Müdürlükçe belirlenir. (TÖUY Md.7)

V- UZLAŞMANIN YAPILMASI

A-     TARHİYAT SONRASI UZLAŞMANIN YAPILMASI

1- Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Talebi :

Uzlaşma talebi için mükellefin bizzat veya resmi vekaletini haiz vekili vasıtasıyla (Tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin kanuni temsilcileri vasıtasıyla) ve yazı ile yetkili uzlaşma komisyonuna müracaat etmesi gerekmektedir. Uzlaşmada, mükellefi temsil edecek kişinin avukat olması şart değildir. Sadece noterden düzenlenen bir vekaletname ile yetki verilmiş olması gerekmektedir’. Uzlaşma talebine ait dilekçe, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu il veya ilçede bulunan uzlaşma komisyonuna verilir. bu dilekçenin yetkili uzlaşma komisyonuna taahhütlü posta ile gönderilmesi de mümkündür.

Uzlaşma talebi, ihbarnamede yazılı vergi ve cezanın tamamı için yapılır. Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamaz.

2- Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Talep Süresi

Tarhiyat sonrası uzlaşma talebinin vergi veya ceza ihbarnamelerinin mükellefe tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde yapılması gerekir. Bu sure aynı zamanda da dava açma süresidir.

3- Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Gününün Ertelenmesi

Belirlenen uzlaşma günü bildirildikten sonra komisyonun o gün toplanamayacağının anlaşılması halinde yeni bir uzlaşma günü belirlenerek mükellefe bildirilir.

Uzlaşma müzakeresinin belirlenen günde sonuçlandırılamaması veya daha ayrıntılı bir inceleme yada araştırma yapılmasını gerektirmesi halinde uzlaşma görüşmesi ya aynı gün belirlenen yada sonradan belirlenerek mükellefe bildirilecek bir başka tarihe ertelenebilir. Bu durum komisyon başkan ve üyeleri tarafından imzalanan bir tutanakla tespit olunur ve bu tutanak uzlaşma dosyasında saklanır. (UY Md.l l)

4- Tarhiyat Sonrası Uzlaşmanın Kesinliği ve Vergi Mahkemesinde Dava Açma

Uzlaşma vaki olduğu taktirde komisyonların düzenleyecekleri uzlaşma tutanakları kesin olup, gereği vergi dairelerince derhal yerine getirilir.

Üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamayacağı gibi hiçbir merciye şikayette de bulunulamaz.

Süresi içerisinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma talep ettiği vergi ve ceza için ancak uzlaşma vaki olmadığı veya temin edilemediği taktirde dava açma yoluna gidebilir. Mükellef tarafından aynı vergi ve ceza için uzlaşma talebinden önce dava açılmışsa dava,uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır.

Uzlaşmanın vaki olması halinde mükellef,uzlaşmaya varılan vergi ve cezaya karşı dava açamaz. Mükellefin uzlaşma talebinden önce dava açmış olması durumunda uzlaşmaya varıldığı hususu ilgili mahkemeye bildirilir ve davanın incelenmeksizin reddolunması sağlanır.

Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef,tarh edilen vergiye veya kesilen cezaya uzlaşmanın vaki olmadığına dair düzenlenen ve kendisine tebliğ olunan tutanağın tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu taktirde dava açma süresi bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu müddet tutanağın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün olarak uzar.

Mükellefin daha önce dava açmış olması ve uzlaşmanın vaki olmaması halinde ise vergi dairesince, uzlaşmanın vaki olmadığı vergi mahkemesine bildirilir. (UY Md.l3)

5- Tarhiyat Sonrası Uzlaşma ve Cezalarda İndirim

Yapılan tarhiyata karşı cezada indirim veya uzlaşma hükümlerinden sadece birisinden yararlanılabilir. Uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma tutanağını imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini beyan ederek adına salınan cezalar hakkında kanunun 376. maddesi uygulamasını isteyebilir. (UY Md.l4)

6- Tarhiyat Sonrası Uzlaşmada Ödeme Zamanı

Uzlaşma konusu yapılan vergi ve cezalar;

-Uzlaşma vaki olduğu taktirde buna ilişkin düzenlenen ve tebliğ olunan uzlaşma tutanağı vergi ve cezaları ödeme zamanlarından önce tebliğ edilmişse kanuni ödeme zamanlarında,ödeme zamanları kısmen veya tamamen geçtikten sonra tebliğ edilmişse ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde,

-Uzlaşma vaki olmadığı taktirde,Vergi Usul Kanunu’nun 112 ve 368. maddeleri ile 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 3 No.lu bendi hükmü çerçevesinde,ödenir.(UY Md. 8)

B-     TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMANIN YAPILMASI

1- Tarhiyat Öncesi Uzlaşma İstemi

Uzlaşma için nezdinde inceleme yapılan kimsenin bizzat veya noterden alınmış vekaletnameye dayanarak vekili vasıtasıyla (Tüzel kişiler, küçük ve kısıtlılarla, vakıflar ve cemaatler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunların kanuni temsilcileri marifetiyle) ve yazılı olarak incelemeyi yapan elemana veya bağlı bulunduğu ekip ve grup başkanlığına başvurması şarttır.

Uzlaşma talebinin inceleme tutanağında yer alması ilgili merciye yapılmış yazılı başvuru yerine geçer. (UY Md.8)

2- Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Talep Süresi

Nezdinde inceleme yapılan kimseler incelemenin başlangıcından, inceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre içerisinde her zaman uzlaşma talebinde bulunabilirler.

Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği’nin 11. maddesine göre inceleme elemanlarınca yapılacak uzlaşmaya davet hallerinde ise,davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren en geç on beş gün içerisinde uzlaşma talebinde bulunulabilir.

Şu kadar ki,incelemenin sonuçlandığı tarihte tarh zaman aşımının sona ermesine üç aydan az bir zaman kalması halinde mükellefe tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunup bulunmadığı sorulmaz ve tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunmaya davet edilmez.

3- Tarhiyat Öncesi Uzlaşmaya Davet ve Davete Uyulmaması

Harici bilgilere dayanılarak, mükelleflerin bilgisi dışında yapılan incelemelerde,inceleme elemanı herhangi bir taahhüt altına girmeksizin mükellefin uzlaşma talebinde bulunmaya davet edebilir.

Uzlaşma davet keyfiyeti ile uzlaşma müzakeresinin yapılacağı yer ve tarih muhatabına yazı ile uzlaşma gününden en az on beş gün önce tebliğ olunur.

İnceleme raporunun bir örneği davet yazısına eklenir,

Tebliğ işleminde, posta ile veya memur vasıtasıyla tebliğ usulü uygulanır. İnceleme elemanının bizzat tebliğ yapması da mümkündür.

Muhatabın bilinen en son adresine uzlaşmaya davet yazısı tebliğ edilememesi de yazıda bildirilen yer ve tarihte uzlaşma davetine uyulmaması hallerinde uzlaşma konusunda başkaca bir işlem yapılmaz. Uzlaşma temin edilmemiş sayılır.

Bu maddenin uygulanmasında posta ile veya memur vasıtasıyla gönderilen yazının tebliğ edilemeyerek geri gelmesi, tebliğ edilememeyi ifade eder.

Tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunan mükellef,tayin edilen uzlaşma gününden yazılı olarak inceleme raporu düzenleyene veya komisyona sekreter ya hizmeti veren birime bu talebinden vazgeçtiğini bildirebilir. Bu durumda mükellef tarhiyat öncesi uzlaşma istememiş gibi işlem tesis edilir. (TÖUY Md. l2)

4- Tarhiyat Öncesi Uzlaşmada Tarh edilecek Verginin Uzlaşma Komisyonuna ve Mükellefe Bildirilmesi

Yapılan incelemeler sonucu,uzlaşmaya konu tarh edilecek vergi ve kesilmesi öngörülen ceza miktarı, inceleme elemanınca düzenlenecek bir raporla uzlaşma gününden en az on beş gün önce yetkili uzlaşma komisyonuna ve ilgiliye bildirilir. Uzlaşma gününün 15 günden önceki bir tarih olarak belirlenmesi halinde inceleme raporu bu tarihten önce mükellefe tebliğ edilir. Gerektiğinde bu inceleme raporu,ön rapor şeklinde de düzenlenebilir.

Uzlaşma talebinin işleme konulabilmesi için,inceleme elemanının, mükellefin uzlaşma talebi ile birlikte mükellef hakkında düzenleyeceği inceleme raporunu yetkili uzlaşma komisyonuna intikal ettirmesi şarttır. İnceleme raporu ilgili mükellef ile komisyona intikal ettirilmeden uzlaşma yapılamaz. (TÖUY Md.l3)

5- Tarhiyat Öncesi Uzlaşmanın Kesinliği,Dava Konusu Edilemeyeceği ve Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Yapılamayacağı

Uzlaşma Komisyonlarının,uzlaşma neticesinde düzenleyecekleri uzlaşma tutanakları kesin olup, gereği vergi dairelerince derhal yerine getirilir.

Üzerinde uzlaşılan veya tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamaz ve hiçbir merciye şikayette bulunulamaz.

Mükellefler Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği uyarınca, üzerinde uzlaşılan vergi miktarına göre düzeltilen ceza hakkında Vergi Usul Kanunu’nun 376. maddesi hükümlerinin kendilerine uygulanmasını talep edemezler.  (TÖUY Md 16)

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın herhangi bir nedenle temin edilememesi veya uzlaşmaya varılamaması hallerinde,mükellefler verginin tarhından sonra tarhiyat sonrası uzlaşma talep edemezler. (TÖUY Md 17)

6- Tarhiyat Öncesi Uzlaşmada Ödeme Zamanı

Uzlaşma konusu yapılan vergi ve cezada uzlaşma vaki olduğu taktirde uzlaşma tutanağı düzenlenir ve derhal ilgili vergi dairesine intikal ettirilir. Bu tutanak tahakkuk fişi yerine geçer. Uzlaşma tutanağı vergi ve cezaların ödeme zamanlarından önce ilgiliye tebliğ edilmişse kanuni ödeme zamanlarında;ödeme zamanları kısmen veya tamamen geçtikten sonra ilgiliye tebliğ edilmişse ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. (TÖUY Md 18)

VI- SONUÇ

Uzlaşma konusunda yapılan değişikliklerin uzun zaman uygulanabilirliğinin olabileceğini tahmin etmekteydik. Çünkü 35 yıldır sadece vergi aslında hiçbir indirime yanaşmayan vergi idaresinin vergi aslını da indirime alışacağı düşünülemezdi. Ayrıca da bazı vergilerin özellikleri ve bazı tarhiyatların çok sağlam delil ve ölçülere dayalı olup olmamasının da uzlaşmayı etkileyen bir faktör olarak uzun sürede uzlaşma konusunda idarede çekince yaratabiliyordu. Bu nedenle de vergi kanunlarında ve uzlaşma hükümlerinde muhakkak daha çok mükellefin bu sistemden yararlanabilmesi için kanuni değişiklikler kaçınılmazdı. Mükellefle idarenin daha kolayca uzlaşabilecekleri ortam oluşmadığı müddetçe vergi ihtilafları çoğalmakta,Devlet,vatandaşı ile davalı olmaya devam edecekti. İdare ile mükellef arasında en etkili müessese olan uzlaşmanın böylece etkisizleştirilmesine neden hükümler 4444 Sayılı Kanun’la değiştirilerek uzlaşma müessesesi yeniden işleyen ve etkin bir idari çözüm yolu olarak vergilerin hazineye intikal etmesini sağlayacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YARARLANILAN KAYNAKLAR

 

 (1) 205 Sayılı Kanun 28.02.1963 gün ve 11343 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2) 4369 Sayılı Kanun 29.07.1998 gün ve 23417 Sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de, 4444 Sayılı Kanun 14.08.1999 gün ve 23786 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3) Uzlaşma ve Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmelikleri, 03.02.1999 gün ve 23600 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(4) Bülent AK, “Kısmi Uzlaşma Olanağı Kısmen Kaldırıldı”, Yaklaşım, Yıl: 6, Sayı: 72, Aralık 1998, s. 92

(5) Vergi Usul Kanunu’nun 268 Seri No.lu Tebliği 13.11.1998 gün ve 23522 Sayılı Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(6) Ekrem SARISU, “Vergide Uzlaşma” Posta, 18.11.1998 s. 6

(7) Şükrü KIZILOT, “Tarhiyat Sonrası Uzlaşma”, Hürses, 13.07.1996, s. 7

(8) KIZILOT, a.g.m.